Hekime Siber Şiddet. Hekimler de İnsandır.
Geçen günlerde 20-30 saniyelik bir video gündemi meşgul etti. Basın ve sosyal medyada bu video ile ilgili inanılmaz haberler ve yorumlar yapıldı. Açıkçası gözlerimize inanamadık. Sağlık camiasına, özellikle de hekimlere şiddeti savunanlar ve şiddet uygulayanları haklı görenler ağızlarından salyalar akarak görevi başında şiddete uğrayan, şehit olan meslektaşlarımızın ve bizlerin kemiklerini ve vicdanlarını sızlatarak söz konusu videoyu paylaşıp acımasız yorumlar yaptılar. Hekimler bu ülkenin en zeki, en çalışkan, en fedakar meslek grubunu oluşturduğu için bir çekememezlikten mi yoksa başka nedenlerden mi bilinmez bir kısım insanlar içlerindeki hekimlere karşı biriktirdiği düşmanlık duygularını fırsat bu fırsat deyip etrafa saçıverdi.
Başı sonu belli olmayan kısacık video bir hekimin hastasına öfkeli bir şekilde saldırmasını içeriyordu. Klinikte görevli hemşire ve sekreter olduğunu sandığımız iki kişi hekimi tutmaya ve sakinleştirmeye çalışıyordu. Videoyu çeken ve saldırıya uğrayan ise inanılmaz sakin bir ses tonuyla o anda hekimin kendisine küfrettiğini ve saldırdığını söylüyordu.
Olayda adı geçen hekim arkadaşımız Prof. Dr. Hasan Yüksel. Çocuk alerji ve immünoloji, aynı zamanda göğüs hastalıkları uzmanı. İzmir’in ve ülkemizin yetiştirdiği tanınmış hekim ve bilim insanlarından biri. Uluslararası da tanınmışlığı olan değerli bir bilim adamı. Hasan Hoca yıllardır üniversitedeki görevinin yanında, Türkiye’nin birçok yerinden hastaların geldiği İzmir’de kendi özel kliniğinde de çalışıyor. Olay hocamızın özel kliniğinde geçiyor. Hani Hasan Hocayı yakından tanımasak, nasıl hastalarına sabırla, şefkatle ve kibar davranan, mesleğini ve yaptığı işi aşırı seven biri olduğunu bilmesek ve şahit olmasak bu kısacık videoyla yapılan insafsız algı operasyonu neredeyse bizleri bile etkileyecek düzeyde. Öyle bir algı yaratılıyor ki, hani hekim arkadaşımız kliniğinde hasta bakıp şifa dağıtmıyor da gelene geçene şiddet uyguluyor sanırsınız. Olayla ilgili yorumlar, haberin veriliş tarzı sanal ortamda hakikaten hekime yönelik bir siber şiddete dönüşmüş vaziyette. Neyse ki Hasan Hocanın dokunduğu, şifa verdiği yüzlerce hastası sosyal medyada gereken mesajları veriyor.
Öncelikle söylemek isteriz, sebep ne olursa olsun şiddetin her türlüsüne karşıyız. Ancak bazıları sanırım hekimleri ve diğer sağlık personelini robot olarak görüyor. Hekimler de hataları ve kusurları ile önce insan. Onların da duyguları, düşünceleri, dertleri, aileleri, özel yaşantıları var. Belli durumlarda ve tahrik hallerinde siz verdiğinizde normal bulduğunuz bir tepkiyi hekimler de verebilir yani. Meslek olarak en çok yıpranan ve özellikle bu dönemde en çok risk alan, yorulan meslek grubu. Videodaki görüntü elbette hoş değil, ama olayda bu noktaya nasıl gelindi, olayın başı ne, sonu ne, son derece naif, mesleğine aşık, şimdiye kadar meslek yaşamında bu tür bir olaya adı karışmamış bir insan bu hale nasıl getirildi, bir komplo kokusu var mı, yargısız infaz yapmadan, linç kampanyaları oluşturmadan önce iyice soruşturmak, araştırmak gerekiyor. Zaten bildiğimiz kadarıyla yargıya taşınmış bir olay. Hata olsa bile değerli bir insanın bütün hayatını, geçmişini bir kenara koyarak olayı iyice araştırmadan linç etmeye çalışmak, hele hele bu görüntüyü fırsat bilip tüm meslek grubumuza saldırmak ne kadar doğru ve insaflı bir yaklaşım.
Basın ve sosyal medyaya biraz daha çeki düzen vermek gerekiyor. Bilip bilmeden insanlar hakkında bu kadar kolay atıp tutulmamalı. İnsanların onuruyla ve kişilik haklarıyla oynamak bu kadar kolay olmamalı. Kopyala yapıştır haber ve yorumlarla algı operasyonlarına izin verilmemeli. Bunun örnekleriyle daha önce kurumsal düzeyde de çok karşılaştık. Şu an yasal düzenlemeler var mı bilmiyorum ama bilgisiz ve belgesiz atıp tutanlar karşısında yeterli hukuki düzenleme olmadığını görmüştük.
Mesleğimize yapılan fiili ve siber dahil her türlü şiddeti kınıyoruz. Her meslek grubunda elbette çürük elmalar, yanlış işler yapanlar bulunabilir. Yanlışa hiçbir zaman sahip çıkmayız. Ancak bir takım algı operasyonları ile yakından tanıdığımız arkadaşlarımızın linç edilmeye çalışılmasına, tüm meslek grubumuza saldırılmasına asla müsaade etmeyiz. Haksızlığa uğrayan tüm meslektaşlarımızın her zaman yanında olduğumuzu ifade etmek istiyoruz. Bu vesile ile tüm meslektaşlarımızın 14 Mart Tıp Bayramını kutluyoruz, şehit düşen sağlık çalışanlarımızı rahmetle anıyoruz.
Prof. Dr. Bumin N. Dündar